Organik kökenli boya ve pigmentlerin boyarmadde içeriği HPLC (yüksek performanslı sıvı kromatografisi) yardımıyla analiz edilerek tespit edilir. Bu analiz sayesinde, kullanılan boya kaynağı ya da kaynakları belirlenmiş olur. Bu sayede analiz edilen malzemenin hangi köken, coğrafya ya da yaklaşık olarak hangi yüzyıla ait olabileceği saptanabilmektedir. Boyarmadde ya da boya kaynaklarının tespiti, saf boyarmadde standartlarının ya da boya kaynaklarının birebir karşılaştırılması yoluyla yapılmaktadır. Boyarmadde analizi için 0,5-3,0 mg numune yeterli olmaktadır. Analiz edilen boya ya da pigmentler bir tekstil, iplik, ahşap, duvar resmi, tablo, deri, el yazması, minyatür, çini, seramik, vb. gibi tarihi bir malzeme üzerinde olabileceği gibi son dönemlerde yapılan yeni üretimlerde de olabilir. Tarihi ve arkeolojik numunelerde yapılan boyarmadde analizleri ve elde edilen sonuçlar, restorasyon ve konservasyon çalışmalarına hem büyük katkı sağlayacak hem de malzemenin özgün malzeme/boya/pigment ile restorasyon yapılabilmesine olanak sağlayacaktır.
Mikro ve tahribatsız analiz yöntemleri, arkeolojik ve tarihi eserlerin analizlerinde son yıllarda dünyada en fazla tercih edilen yöntemlerdendir. Esere zarar vermeden nanogram veya miligram seviyelerinde (bir toplu iğnenin başı kadar) numune alınarak eserdeki pigmentin analiz edilmesine yardımcı olur. İnorganik kökenli pigmentlerin analizleri için laboratuvarımızda kullanılan yöntem SEM-EDX (Taramalı Elektron Mikroskobu-Enerji Dağılımlı X Işınlı Spektroskopi) yöntemidir. Bu yöntem sayesinde numune yüzeyi hem istenilen büyüklükte görüntülenebilmekte (maksimum bir milyon kat) hem de elementel olarak içeriği belirlenebilmektedir. Görüntülenen alanlardaki pigmentin tanecik boyutu, kalınlığı, çapı gibi sayısal olarak değerler tespit edilebilir. Elementel analizler; noktasal, doğrusal ya da haritalandırma gibi farklı tekniklerle belirlenebilmektedir. Bu sayede malzemenin element dağılımı ve elementlerin yüzdesel olarak miktarı saptanmaktadır. Tarihi ve arkeolojik numuneler için analizlerden elde edilen sonuçlar sayesinde malzemenin dönemiyle uyumlu olup olmadığı çıkarımında bulunulabilir. Pigment numuneleri; cam, seramik, çini, taş, toprak, duvar resmi, tablo, metal, harç, deri, tekstil, kağıt, minyatür, tezhip, el yazması gibi eserlerden alınarak analiz edilir.
Her türlü katı malzeme, SEM-EDX yardımıyla yüksek ya da düşük vakumda çalışılarak analiz edilir ve elementel içeriği belirlenebilir. Analiz edilen numune iletken ya da yalıtkan bir malzemeden alınmış olabilir. Bu tip spektroskopik yöntemlerde iletken malzemeler için çok iyi sonuçlar alınırken, yalıtkan malzemeler için bazı ek aşamaların yapılması gerekebilir. Bunun için çoğu yalıtkan malzeme; altın, altın/paladyum ya da karbon ile kaplandıktan sonra analiz edilirler. Bu yöntem ile analiz edilecek kültürel miras objeleri; tekstil, iplik, pigment, seramik, cam, kağıt, deri, mineral, taş, vb. tüm katı numunelerdir.
Arkeolojik, tarihi veya günümüzde kullanılan sentetik yapıdaki liflerin yapısal tayini için SEM (Taramalı Elektron Mikroskop) ya da optik mikroskop kullanılarak analiz edilir. SEM ve optik mikroskop yardımıyla analiz edilen numuneden alınan genel ve kesit görüntüler sayesinde iplik, tekstil, deri, kıl gibi malzemelerin hangi tür olduğu belirlenebilmektedir. Bu yöntem ile aynı zamanda ipliğin büküm yönü, dokuma ya da örgü cinsi, çözgü-atkı sıklığı, mukavemeti gibi teknik bilgilere ulaşılabilmektedir.
Renk ölçümü, tüm renkli yüzeylerde her bir rengin sayısal olarak ifade edilmesine olanak sağlamaktadır. Renk ölçümü laboratuvarımızda CIEL*a*b* spektrofotometresi yardımıyla yapılmaktadır. Rengi oluşturan üç ana parametre olan L*, a* ve b* değerleri bilgisayarda X, Y, Z ya da R, G, B değerlerine karşılık gelmektedir. Bu yöntem çoğunlukla renkli yüzeylerde yapılan restorasyon ve konservasyon işlemi için kullanılan tahribatsız bir analiz yöntemidir. Restore edilecek kültürel miras objesinde bulunan renkli kısımdaki orijinal alandan alınan renk ölçüm sonucu ile bu renk değerine çok yakın (restorasyon işlemine göre bir ton açık ya da bir ton koyu) bir renk yeni oluşturulacak reçeteler ile elde edilmeye çalışılır. Özellikle tarihi tekstillerde yapılan restorasyon işleminde bu yöntem sıkça kullanılmaktadır. Bu analiz hem bir belgeleme çalışmasına katkı sağlamış olacak hem de restorasyon için doğru olacak bir uygulamaya öncülük edecektir. Renk ölçümü tüm katı yüzeylerdeki tarihi ve arkeolojik malzemelerde yaklaşık 1 cm2 lik alan için yapılabilmektedir.
pH ölçümü sıvı malzemelerde sıklıkla uygulanan bir yöntem olup, DATU Laboratuvarı’nda bulunan pH metre sayesinde herhangi bir katı yüzeyden de pH ölçümü alınabilmektedir. Kültürel miras objelerinden olan kağıt, deri, tekstil, ahşap, cam, seramik, vb. gibi eserler yüzeyinde oluşan asidite ya da alkalinite bu yöntem sayesinde belirlenebilmektedir.